VatanTr
Daha Kaliteli Bir Forum İçin Üye Olun...


Bionic Commando Uyeol-1

VatanTr
Daha Kaliteli Bir Forum İçin Üye Olun...


Bionic Commando Uyeol-1

VatanTr
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Bionic Commando

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
S€D@T
Yönetici
Yönetici
S€D@T


Mesaj Sayısı : 317
Zodyak Kova
çin astrolojisi Yavru Köpek
Doğum tarihi : 22/01/96
Kayıt tarihi : 13/04/09
Yaş : 28
Nerden : İstanbul

Bionic Commando Empty
MesajKonu: Bionic Commando   Bionic Commando Icon_minitimeSalı 28 Tem. 2009, 08:47

Bionic Commando I1 80'li
ve 90'lı yıllarda çocuk olanlar için iki tane önemli kahraman vardı. Bu
adamların filmleri mutlaka izlenir ve herkes bir şekilde onlara
özenirdi. Birincisi, Rambo olarak Sylvester Stallone, diğeri ise
Terminator ve Commando rolleriyle Arnold Schwarzenegger. Şimdiler de
Sly sarkık kaslarıyla orta yaş bunalımında bir adam. Arnold ise
Kaliforniya Valisi olarak tanınıyor. Ama bahsettiğim dönemler de çocuk
olanlar onları hep, kasların ve silahların ustası olarak
hatırlayacaklar. Tek kişilik ordu furyası bu adamlar, erkeksi tarzları
ağır hareketleri az ama cool konuşma teknikleriyle hepimiz için
kahraman olmuşlardı. Haliyle bu ikili gayri resmi olarak oyun dünyasına
çok konuk oldu. En ünlüleri Contra'ydı. Bu ünlü platform oyunun
kapağında resmen Arnold ve Sly'ı görüyorduk. Arnold, Predator
filmindeki ünlü sahnelerinden birisiyle, Sly ise Rambo olarak
çizilmişti. Diğer ünlü olan ise, konusu ve farklı özellikleriyle
Contra'yı sollayacak olan Bionic Commando'ydu. Burada bu iki ünlü
oyuncunun tek vücutta birleşmiş halini görüyorduk. Amerikan tarzı asker
tıraşı, güneş gözlükleri, kasları ve biyonik koluyla, bu karakter tüm
çocukların hayaliydi. Capcom'un bu oyununu diğer rakiplerinden ayıran
en büyük özellik ise Spencer'ın biyonik koluydu. Bu sayede, sağa sola
tutunup kendimiz yukarı çekebiliyorduk. Ya da sarkaç gibi sallanıp bir
platformdan diğerine atlıyorduk. Bu sırada ise, karşımıza çıkan düşman
askerlerini vuruyorduk. Bu kolun diğer özelliği ise Spencer'a müthiş
bir güç vermesiydi. 80'ler de zaten bir biyonik ve robot furyası vardı.
Herkes 2000'li yılarda bu tarz şeylerin çok yaygın olacağını
düşünüyordu. Spencer bu koluyla, etraftaki ağır valileri düşmanın
kafasına atabiliyordu. Bazı mermileri de durdurabiliyordu. Ancak Bionic
Commando'da uzmanlaşmak ve tam zevkiyle oynamak gerçekten çok zordu. O
yüzden uzun yıllar oynanmaya devam etti�


Bionic Commando I2

Geçtiğimiz
yıl bu efsanevi oyunu günümüz grafikleriyle tekrar düzenlenmiş olarak
oynama şansımız oldu. Bionic Commando Rearmed adlı oyunda, ilk oyunun
tarzı koruyup orijinalliğini bozmayan eklentilerle başarılı bir tekrar
yapım (remake) olarak tarihe geçmiş oldu. Aynı zamanda bu, efsanenin
geri dönüşünün de habercisiydi. Capcom 20 yıl sonra, Bionic Commando
serisinin diriltmeye karar verdi. İlk oyunun devamını anlatan, yeni bir
oyun yapılıyordu. Oyun eski günlerin hatırına konsola daha önce
çıkartıldı. PC'ler ise uzun bir bekleyişten sonra, bu sıcak yaz
günlerinde, maceranın adı Nathan "Rad" Spencer ile tekrar buluşuyor.
İlk oyunu tecrübe etmek ve hikayesini öğrenmek için Rearmed'ı tavsiye
ederim. Ancak oynamak da ısrar edenler için ilk oyunun hikayesi kısaca
şöyleydi. Commando oyunun kahramanı Super Joe, gizli bir görevdeyken
kaybolur. Onu kurtarmak ve Imperial kuvvetlerinin ne yaptığını bulmak,
FSA'nın (Federal States of America) yeni silahı süper asker Nathan
Spencer'a verilmiştir. Ünlü Bionic Commando'muz göreve böyle başlar.
Ancak ilerledikçe, hem FSA ile yaptığımız telsiz konuşmaları hem de
düşmanın bilgisayarlarını hackleyerek öğrendiğimiz bilgilere göre,
Imperial'lar Project Albatros kod adlı bir deney üzerinde
çalışmaktadır. Zamanla Spencer bu projenin aslında Imperial'ın ünlü
lideri, Master-D'yi diriltmeyi hedeflediğini öğrenir. Bundan sonra ise
görevi arama kurtarmadan çok, esas gücünü test edebileceği bir bul ve
yok et görevi haline gelir� Oyunun orijinal Japon sürümünde
Imperial'lar Nazi İmparatorluğu, Master- D ise Hitler'in ta
kendisiyiydi. Ancak Batı'da bu hikaye çok fazla tepki alınca, Capcom
olayı Nazi'leri ve Hitler'i anımsatan kurgusal yeni isimlerle
değiştirmeye karar verdi. Böylece tüm dünyaya yayılan ikinci versiyonla
birlikte, her şey de değişmiş oldu.

Eski dostta yeni imaj

Nat
Spencer, orijinal oyunda tam bir 80'ler tipiydi. Kamando pantolonu, saç
stili, hafif ukala gülüşü, güneş gözlüğüyle birlikte o yılların aksiyon
filmlerinden fırlamış gibiydi. Yeni oyundaki Spencer ise karakter
tasarımı olarak günümüze aktarılmış. Artık daha hırçın ve günümüz
insanı gibi halinden memnun olmayan bir tipi var. Saçları uzun ve rasta
modelinde olmuş. Güneş gözlüğü takmıyor, yüzündeni ukala gülüşü
kaybolmuş, yerine daha vahşi bir tipi var. Bu haliyle, Kurt Russel'ın
hayat verdiği Snake Plissken karakterine benziyor. Ayrıca tipinde
hafiften bir Lost'un Sawyer'ını andırma da var (bana Orlando Bloom'u anımsatıyor nedense? - Emre Acar).
Nathan en son Master-D'yi yenmiş ve FSA için bir kahraman haline
gelmişti. Ancak yeni oyunda, her şey çok daha farklı bir yerden
başlıyor. Artık oyun daha karanlık bir ortama sahip. Spencer, emire
itaatsizlikten dolayı hak etmediği halde hapishaneye atılmış ve orada
idam edileceği günü bekliyor. Kolu kendinden alınmış. Bir zamanlar
kahraman görünen ve imrenilen biyonik askerler artık, kendi devletleri
tarafından istenmiyor. Kukla halkta hükümetin bu dediklerini düşünüp,
biyoniklerin gücünden korkmuşlar ve sonuçta Biyonik Avı başlamış.
Biyonik parçalara sahip olanlar, bulunduğu yerde yok edilmiş ya da bu
parçalardan kurtulmaya zorlanmış. Böyle bir dönemde, Super Joe'nun
başında olduğu T.A.S.C yetkisiz göstermelik bir birim. Esas amaçları,
biyonik askerler yaratıp eğitmekten şimdi Joe üstün yetkili ama hiçbir
işe yaramayan bir birimin başı�
Bu karanlık dönem, kendi sorunlarını da yaratmış, dünyanın başı artık
Bio-Reign adlı terörist grupla dertte. Adından da anlaşıldığı gibi,
bunlar biyonik parçalara sahip insanlardan oluşan bir grup. İçlerinde
eski, T.A.S.C elemanları ve Imperial askerleri de var. Ascension
şehrinin Bio-Reign teröristleri tarafından bombalanmasından sonra
Spencer'a tekrar ihtiyaç duyulur. Spencer da bir zamanlar ihanete
uğradığı hükümetine vatanseverlik ve kişisel nedenlerden dolayı tekrar
hizmet etmeye karar verir. İşte böylece yeni nesil Bionic Commando
maceramızda başlamış oluyor. Spencer oyuna biyonik kolu olmadan
başlıyor. Yapımcılar bu kolun değerini daha iyi anlayalım diye böyle
bir şey yapmışlar çok belli. Ama hala senaryo gereği, göreve bir askeri
en büyük silahından mahsur yolluyorlar anlamış değilim. Ascension
Şehrinin yıkıntılara arasında oyuna başlıyoruz. İlk görevimiz,
Spencer'ın biyonik kolunu bulmak. Sıradan bir TPS oyunundaki
aksiyonları yaptıktan sonra, kola ulaşıyoruz ve esas macera da
başlıyor. Bundan sonra oyunun esaslı bir eğitim bölümü var. Bazı
oyunlar da eğitim bölümü öylesine yapılmıştır tam anlamıyla bir şey
öğretmez. Ancak Bionic Comando'nun yapımcısı Grin oyunu tam anlamıyla
öğreten bir eğitim bölümü hazırlamış. Ancak bu eğitim bölümünde
yapabildiğimiz her şeyi, oyun sırasında hemen yapamıyoruz. Çünkü oyunda
bir çeşit gelişme sistemi var. Mantıklı bir açıklamayla bu olayı
senaryoya da uygun hale getirmişler. Mekanik kol sayesinde oyunda
görebildiğimiz hemen her şey ile etkileşime geçiyoruz. TPS oyunlar da
pek alışık olmadığımız bu özgürlük oyuncuyu etkiliyor. Üstelik fare
sayesinde, oyunun kontrolleri konsol versiyonlarına kıyasla çok daha
başarılı. Spencer fare ile işaretlediğimiz her yere, koluyla
tutunabiliyor. Buralara kendini çekebiliyor. Aynı şekilde direk ya da
turkoyunlar tabelası gibi şeylere de tutunup burada sallanabiliyoruz.
Orijinal oyunun en büyük özelliği yeni nesilde de devam ediyor.
Rearmed'daki gibi sarkaç misali sallanırken, fiziki kanunlara uymamız
lazım. Bir yere ulaşmak için ya da daya yükseğe sıçramak için
sallandıktan sonra, bu hareketten aldığımız gücü kullanmamız lazım.
Kısacası, sallanmanın verdiği güç ile çok daha uzaklara
sıçrayabiliyoruz. Dev haritalar ve yıkık şehirler de dolaşmamıza
rağmen, oyun eski platform tadından hiçbir şey kaybetmemiş. Havada
asılı balonlar, ağaçlar, turkoyunlar panolarıyla birlikte oyun hala platform
gibi duruyor. Bir süre sonra kontrollere alışında, yaptığımız
hareketler oyunu, çok zevkli hale getiriyor. Binadan binaya sallanmak
oradan oraya zıplamak o kadar zevkli ki, bazen dövüşmeyi bırakıp sırf
bu hareketleri yapmak için oradan oraya sallanıp durdum� Bu sefer
Spencer'ın karşısında tam dişine göre düşmanlar var. Teröristler aynı
onun gibi, biyonik parçalara sahip. Haliyle onlarla dövüşmek hem zor
hem de bir o kadar zevkli. Super Joe bu oyunda bizi yönlendiren kişi
olmuş. Bol bol telsiz konuşmasıyla, gideceğimiz yerleri anlatırken aynı
şekilde bizi senaryo konusunda bilgilendiriyor.

Savaş bittiğinde askerlere ne olur?

Bionic
Commando'da bol aksiyon az diyalog ve video mantığı var. Hikayeyi
öğrenmek isteyenler için, yapımcılar telsiz konuşmaları ve etraftaki
terminalleri hackleme özellikleri koymuşlar. Terminal hackleme oyunda
en çok yapacağımız işlerden birisi. Bunu yapmak için, kolumuzu
terminale fırlatıyoruz. Daha sonra da ekranda çıkan hackleme tuşuna
basıyoruz. Bu sayede, cihaz etkisiz hale getirilmiş oluyor. Cihazı
hackleyince aynı zamanda, düşmanın iletişim ağına da girmiş oluyoruz.
Burada senaryoyla ilgili bilgileri öğreneceğimiz düşmanın yazışmalarını
ve talimatlarını okuyabiliyoruz. Bionic Commando'da konu arka planda
gözükebilir ama kesinlikle yetersiz değil. Aksine çok doyurucu ve merak
uyandırıcı bir konu var. Telsiz konuşmalarıyla yapımcılar oyuna, eski
savaş filmlerinin tadını koymaya çalışmışlar. Spencer ile Super Joe'nun
konuşmaları, geçmişle ilgili hesaplaşmalar, vatanseverlik, ihanet ve
ilk iki oyun arasındaki boşlukları doldurma gibi birçok konuyu işliyor.
Konuşmaları sayesinde Spencer hareket edebildiği için, ben konu monu
anlamam aksiyon isterim diyen oyuncular da oyundan gayet memnun
olacaklar. Tam tersi düşünen ve oyunların konusuna hayran oyuncular ise
bu ciddi ve dramatik ortamdan çok büyük zevk alacaklar. 20 yıl önce kim
bu gayet erkeksi ve kaya gibi adamın büyük bir dramın parçası olacağını
düşünebilirdi ki? Geçen zamanla birlikte aksiyon kahramanlarının da
görevleri artmaya başladı. Eskiden kaslarını gösterip, silahla onu bunu
vururlarken ve bunu yaparken umursamazca gülümserken, şimdi
hikayeleriyle de insanları etkilemek zorundalar�


Bionic Commando I3

Oyun
her bakımdan yeni bir seri yaratma hedefinde olduğunu gösteriyor.
Bionic Commando'da aksiyon dolu anlar yaşarken, bir yandan ise ilk
oyunun öncesini anlatan dokümanlara ve konuşmalara tanık oluyoruz.
Spencer'ın bu kola nasıl sahip olduğu ve tüm ülkenin sevdiği bir
kahramanken nasılda gözden düştüğünü, film gibi bir senaryoyla
öğreniyoruz. Hatta bu konuda oyunda bir espri bile var. Bir yerde
Spencer'ın ve ilk oyundaki kahramanların dev heykelleriyle
karşılaşıyoruz. Özellikle Spencer'ın heykelinde yazan "Kahramanlığın
modası asla geçmez" sözü çok iyi bir gönderme olmuş. Bionic Commando'ya
hem kendi hükümeti hem de teröristler tarafından hain gözüyle
bakılıyor. Teröristler Biyonik Avı'na rağmen, hala hükümetin yanında
olduğu için, FSA ise emirlere uymadığı için Spencer'a bu lakabı uygun
görmüşler. Bu dramatik ve karanlık ortam oyuna en iyi şekilde
yansıtılmış. Karşımızda harabeye dönmüş koca bir şehir var. Bu şehirde
av ya da avcı olmak sizin yaratıcılığınıza bakıyor�
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://vatantr.yetkin-forum.com
 
Bionic Commando
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
VatanTr :: ~~Oyunla İlgili~~ :: Oyun Haberleri-
Buraya geçin: